YEMİN
Yemin sözlükte, “kuvvet ve sağ el” demektir. Dinî terim olarak, “sözü, Allah’ın adını anarak kuvvetlendirmek”tir.
A) Yeminin Çeşitleri
Yemin üç çeşittir:
1. Yemin-i Gamûs:
Geçmiş veya şimdiki zamana ait bir iş üzerine bilerek yalan yere yemin etmektir. Bu yemin, sahibini günaha daldırdığı için bu adı almıştır. Böyle bir yemin büyük günahtır. 236 Buhârî, “Savm”, 69. 373 İBADET Bu çeşit yemin için keffaret yoktur. Çünkü bunun günahı keffaretle affolunmaz. Tevbe ve istiğfar edilmesi gerekir. Şayet bu yemin ile bir başkasının hakkı elinden alınmış ise bu hak sahibine geri verildikten ve ondan helallik alındıktan sonra Allah’tan af dilemek gerekir.
2. Yemin-i Mun’akide:
Geleceğe ait bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yapılan yemindir. “Vallahi şu işi yapmayacağım” veya “Vallahi şu işi yapacağım” gibi. Bu çeşit yemin, yerine getirilmezse keffaret gerekir. Yapılması veya yapılmaması yemin edilen işin, farz, vacib, günah veya mübah olması arasında, keffaret ödenmesi açısından bir fark yoktur. Ancak, “Vallahi bugün öğle namazını kılacağım” gibi farz olan bir işi yapmaya veya, “vallahi bundan böyle içki içmeyeceğim” gibi haram olan bir şeyi yapmamaya yemin eden kimsenin bu yeminini bozmaması gerekir. Nitekim
Peygamberimiz; јَه َف َلا َيْع ِصِه َٔ ْن َيْع ِصَي الل ُ ِطْعُه، َوَم ْن َنَذَر ا ْي јَه َفل َٔ ْن ُي ِط َيع الل َم ْن َنَذَر ا “Kim Allah’a itaat etmeyi nezrederse (adayacak olursa, sözünde dursun ve) Allah’a itaat etsin. Kim de, Allah’a karşı gelmeyi adarsa ona karşı gelmesin.”237 buyurmuştur. Şayet “Vallahi Ramazan ayında oruç tutmayacağım”, veya “vallahi içki içeceğim” gibi dinen yapılması gerekli bir görevi terk etmeye veya günah olan bir işi yapmaya yemin ederse, hemen yeminini bozup keffaret vermesi gerekir. Çünkü böyle yemin yapmak günahtır.
Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: ٌ ْر َّ ِذي ُهَو َخي َ ْفَعِل ال ْي ْ َعْن َي ِم ِينِه َول َ ِّفر ُك ْي ًا ِمْنَها َفل ْر َ َها َخي ْر َٔى َغي َا َى َي ِم ٍ ين َفر َ َف َعل َم ْن َحل “Her kim bir şeye yemin eder de başkasını ondan daha hayırlı görürse, hemen o hayırlı işi yapsın, yeminini bozduğu için de keffaret versin.”238 Eğer, “Vallahi nafile namazkılmayacağım, vallahi hasta ziyaretine gitmeyeceğim” gibi mendub olan bir işi yapmamaya veya “namazkı- 237 Buhârî, “Eyman”, 38. 238 Müslim, “Eyman”, Şayet, “Vallahi şu eve girmeyeceğim. Vallahi şu yemeği yemeyeceğim” gibi mübah olan bir işi yapmamaya yemin ederse, uygun olan, bu yemini bozmamasıdır. Yeminde keffaretin gerekmesi için bilerek, hata ederek, unutarak veya baskı altında yeminin bozulması arasında bir fark yoktur.239 B)
Yeminin Şartları Yeminin sahih olması için, yemin edene, yemin edilene ve yapılan yemine ait olmak üzere, birtakım şartlar vardır:
1. Yemin Edene Ait Şartlar Yemin eden kimsede, yaptığı yeminin sahih olması için, iki şartın bulunması gereklidir: Birincisi, yemin edenin, akıllı, ergenlik çağına gelmiş ve bu sözü ile yemin kast etmiş olması lazımdır. Buna göre çocuğun, delinin ve uyuyanın yaptığı yemin sahih değildir. İkincisi, yemin edenin Müslüman olmasıdır. Kâfirin yemini sahih değildir. Çünkü yemin keffareti, ibadettir. Kâfir ise ibadet ile yükümlü değildir.240
2. Yemin Edilen Şeyle İlgili Şartlar Yemin edilen şeyle ilgili bir şart vardır, o da, yemin edilen şeyin yemin esnasında ve yeminin devamı hâlinde mevcut olmasıdır. Yemin esnasında var olmayan şeye yapılan yemin geçerli değildir. Testide su olmadığı hâlde, “vallahi bu testide olan suyu içmeyeceğim” diye yemin etmek gibi. 3. Yemin Sözü ile İlgili Şartlar
Yeminde geçerli olan sözler şunlardır:
a) Allah’ın isimlerinden bir isim ile yemin etmek. Mübah olan yemin “Allah” sözü ile olan yemindir. İslam âlimleri Allah’ın isimleriyle yemin etmenin mübah olduğunda ittifak etmişler- 239 Şafii ve Hanbelilere göre ise zorla bozdurulan yemin ile unutarak bozulan yeminden dolayı keffaret gerekmez. 240 Şafii ve Hanbeliler, yemin edenin kendi isteği ile yemin etmiş olmasını da şart koşarlar. Baskı altında yemin eden kimsenin yemini geçerli olmaz. İBADET dir. Bu ismin, “Allah” ve “Rahman” sözleri gibi özel bir isim olması ile “Alîm, Hakîm, Kerîm, Halîm vs.” gibi müşterek isim olması arasında fark yoktur. Her ne kadar bu ortak isimler yaratıklara verilirse de yemin esnasında bundan yaratan anlaşılır. Çünkü Allah’tan başkasına yemin caiz değildir. Yemin harfleri “B”, “V” ve “T”dir. Vallahi, billahi, tallahi gibi.
b) Allah’ın sıfatlarından bir sıfatla yemin etmek.
Allah’ın sıfatları üç kısımdır:
1. Örfte bu sıfat ancak Allah için kullanılır (Allah’ın izzeti, azameti, celali ve kibriyası hakkı için gibi). Bu sıfatlarla yapılan yemin muteberdir.
2. Allah ile Allah’tan başkaları hakkında da kullanılan sıfatları (Allah’ın kudreti, kuvveti, iradesi, rızası, hakkı için gibi). Bu sıfatlarla da yapılan yemin muteberdir.
3. Allah ile Allah’tan başkaları arasında ortak olan ve fakat daha çok Allah’tan başkaları hakkında kullanılan sıfatlardır. Bunlar ile yemin olmaz. Allah’ın ilmi hakkı için, Allah’ın rahmeti hakkı için gibi. Allah ile sıfatlarından başka şeylere yemin edilemez. Peygamber hakkı için, Kâbe hakkı için, Kur’an hakkı için gibi.241 Yalnız “Allah hakkı için” demek yemindir. Çünkü “Hak” Allah’ın isimlerinden bir isimdir veya bununla Allah’ın bir sıfatı kast edilmektedir.242 “Yemin ederim” yahut “Allah’a yemin ederim”, “And içerim” yahut “Allah’a and içerim”, “Şahitlik ederim” yahut “Allah’a şahitlik ederim”, demek de yemindir. Bir insan İslam’dan çıkmakla yemin ederse, mesela, şöyle yaparsam Yahudi, Hıristiyan olayım yahut İslam’dan, Allah’ın Resulünden veya Kur’an’dan uzak olayım veya kâfir olayım, derse bunlar da yemindir.243 241 Maliki, Şafii ve Hanbelilere göre,
Kur’an ve Mushaf üzerine yapılan yemin, yemin sayılır. 242 Ebû Hanîfe, İmam Muhammed ve Ebû Yûsuf’tan bir rivayete göre “Allah hakkı için” yapılan yemin, yemin olmaz. 243 Maliki, Şafii ve Hanbelilerde bu sözler yemin olmaz. Çünkü bu sözlerde Allah’ın isim ve sıfatı zikredilmemektedir. Bu sözlerle yemin etmek günahtır. Eğer “şöyle yaparsam bu bana haram olsun” veya “bunu yaparsam helal olan şey bana haram olsun” der ve sonra da yaparsa, serbesttir, dilerse kendisine haram kıldığı şeyi terk eder, dilerse keffaret verir.244
c) Yemin-i Lağv Geçmiş veya şimdiki zamana ait bir iş üzerine öyle olduğunu sanarak yapılan yemindir. Ahmed ile konuştuğu hâlde konuşmadığını zannederek “Vallahi Ahmed ile konuşmadım” diye yapılan yemin gibi. İslam âlimleri böyle bir yemin için keffaret gerekmediğinde görüş birliği içindedir. Bu yemini yapanın herhangi bir kastı olmadığı için Allah’ın kendisini bağışlayacağı umulur. |
|
|
|