Yemin Keffareti
Yemin-i munakide bozulduğu zaman keffaret vermek gerekir. Yemin ve keffareti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyruluyor:
“Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorguya çeker. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerin keffareti işte budur.
Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini açıklı- yor. Umulur ki şükredersiniz.”245 Ayet-i kerime gereğince yemin keffareti köle azat etmek, on fakiri akşamlı—sabahlı orta derecede yedirmek veya tepeden tırnağa elbise giydirmektir. Bunları yapamayan kimse peş peşe üç gün oruç tutar. 244 Şafii ve Malikilere göre bu, yemin değildir ve bundan bir şey lâzım gelmez.
245 5/Mâide, 89. İBADET Keffaret, yemin bozulduktan sonra verilir. Keffareti, yemin bozulmadan önce vermek yeterli değildir. Keffaret için belirli bir vakit yoktur. Yemin bozulduktan itibaren ilk fırsatta ödenmelidir. Keffaret için hâli vakti iyi olan kimse yukarda yazılı üç şıktan hangisini isterse onu yapar. Bunlardan her üçünü de yapmaya gücü yetmediği takdirde, ara vermeden üç gün oruç tutar. On fakiri doyurmak yerine onlara birer fıtra vermek de mümkündür. Bir fakiri on gün akşam ve sabah doyurmak veya bir fakire on gün olmak üzere her gün birer fıtra da verilebilir. Elbiseye gelince, bunun en azının bütün vücudu örtmesi gerekir.
244 Şafii ve Malikilere göre bu, yemin değildir ve bundan bir şey lâzım gelmez.
245 5/Mâide, 89. |
|
|
|