
Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti
İslam dini, birlik ve beraberliğe büyük önem atfetmektedir. Günde beş vakit namazın cemaatle kılınmasının teşvik edilmesi, haftada bir düzenlenen cuma namazı ve senede iki kez icra edilen bayram namazlarının topluca kılınmasının önemi, müminlerin bir araya gelerek yardımlaşmalarına ve yardımlaşmalarına vesile olmaktadır. Bu bağlamda, cemaatle namaz kılmak, oluşturulmak istenen birlik ruhunun hem bir göstergesi hem de o ruhun sağlamlaştırıcısı ve devam ettiricisi olma özelliğini taşımaktadır. Kur'an-ı Kerim'de yer alan "Ve sen içlerinde olup da onlara namaz kıldıracak olursan, onlardan bir bölümü seninle birlikte namaza dursun, silâhlarını da yanlarına alsınlar" (en-Nisâ 4/102) âyeti, cihad sırasında bile cemaatle namaz kılmanın önemini vurgulamaktadır. Korkulu anlarda cemaatle namaz kılmanın teşvik edilmesi, normal zamanlarda da cemaate riayet edilmesinin önemini göstermektedir. Savaş durumundaki namazın, normal kılınış biçiminden farklı yapılması da cemaatın önemi ve güvenlik gerekçeleriyle açıklanabilir. Bununla birlikte, sahabenin Peygamberimiz ile birlikte namaz kılma arzusunun da bu bağlamda önemli bir rolü bulunmaktadır.

Hz. Peygamber döneminde insanlar, iki ayrı grup halinde nöbetleşe namaz kılarken hem cephe terk edilmemiş hem de herkes Hz. Peygamber'in arkasında namaz kılarak, muhtemel yanlış anlamaların önüne geçilmiş oluyordu. Peygamberimiz, cemaatle kılınan namazın, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi veya yirmi beş derece daha faziletli olduğunu belirtmiştir (Buhârî, “Ezân”, 30; Müslim, “Mesâcid”, 42). Kendisi de hayatı boyunca cemaate namaz kıldırmış, hastalandığında ise cemaate katılıp Ebû Bekir'in arkasında namaz kılmıştır. Cemaatle namaz, içinde bulunduğu dayanışma ve yardımlaşma anlamı nedeniyle İslam'ın bir simgesi haline gelmiş ve vazgeçilmez bir uygulama olarak devam etmiştir. Cuma namazı dışında, en kuvvetli cemaat, sabah namazının cemaatidir. Ardından yatsı ve ardından ikindi namazının cemaatleri gelmektedir. Ebû Hüreyre'den nakledildiğine göre, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "İnsanlar ilk safın sevabını bilselerdi, ön safta durabilmek için kura çekmekten başka çare bulamazlardı. Namazı ilk vaktinde kılmanın sevabını bilselerdi, bunun için yarışırlardı. Yatsı namazı ile sabah namazının faziletini bilselerdi, emekleyerek de olsa bu namazları cemaatle kılmak için gelirlardı" (Buhârî, “Ezân”, 9, 32; Müslim, “Salât”, 129, 131). Başka bir hadiste ise "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gece yarısına kadar namaz kılmış sevabını alır. Sabah namazını cemaatle kılarsa, bütün geceyi namaz kılarak geçirmiş gibi sevap alır" (Buhârî, “Ezân”, 34; Müslim, “Mesâcid”, 260) buyurulmuştur.
Safların en faziletlisi en ön saftır. Bu fazilet, imama yakınlık derecesi ile ilgilidir. Ancak imama en yakın olan kişiler, imamlığa ehil olan kişiler olmalıdır ki, imamın abdesti bozulduğunda, hemen birini yerine geçirebilsin.
Bakabileceğiniz Başka Konular:
 |