Tevbe ve istigfar

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: TEVBE VE İSTİĞFAR


Maddi kirleri sabun ve su giderdiği gibi kalbi karartan, insanı cehennemlik yapan, manevi hastalık ve kirleri de tevbe, istiğfar ve Allâh’tan korkarak gözlerden akıtılan nedâmet yaşları giderir.

Doğuştan, insan gayet temiz ve güzel yaratılmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insan kalbinin fıtraten ayna gibi temiz yaratılmış olduğunu beyan buyuruyor. İnsan bu kalbi, şüphe, vesvese, fitne, fesat, kin, intikam ve hased gibi zulmânî hislerle karartırsa o insan korkunç bir hastalığa tutulmuştur. Bu hastalıktan kurtulamazsa -Allâh korusun- gideceği yer cehennemdir. Bu hastalıktan kurtulmanın çaresi de tevbe ve istiğfâr etmek, ayrıca kalbinden kötü niyet ve hisleri atarak, pişmanlık gözyaşları dökmektir.

İnsan günah kirlerinden temizlenmek için tevbe ve istiğfâra devam etmelidir. Bilhassa gece yarılarında ve seher vakitlerinde namaz kılarak ve salevât-ı şerîfe ve dualar okuyarak Cenâb-ı Hak’tan af ve mağfiret dilemelidir.

tevbe ile ilgili görsel sonucu

Ümitsizlik Doğru Değildir


“Ben şu kadar hayırlar yaptım; artık Cennet’i kazandım.” gibi inanç ve düşünce içinde olarak kendisini Allâh’ın gazabından emin kabul etmek küfürdür. Yine“Ben bu kadar günahlar işledim. Cehennemi boyladım. Bana kurtuluş yoktur.” gibi ümitsizlik içinde bulunmak da küfürdür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Mü’min, korku ile ümit arasında olmalıdır.” buyuruyor. Mü’min, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden dolayı ümit edecek, kendi noksanından dolayı da korkacaktır. Öyle ki, Cennet’e bir kişi girecek deseler, “Acaba ben miyim?” diye ümitlenecek, Cehennem’e bir kişi atılacak deseler, “Acaba ben miyim?” diye korkacaktır.

Bir hadîs-i kudsîde Cenâb-ı Hak: “Kulum bana bir karış gelirse ben ona bir kulaç varırım, kulum bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak varırım.” buyuruyor. Bu hadîs, Cenâb-ı Hakk’ın kendisinden af ve hidayet isteyen kuluna af ve hidayeti lütfetmekteki rahmetinin ifâdesidir.

Tevbenin Kabul Olmasının Şartları


İnsan, işlediği günâhın zararını bilmelidir. Çünkü günah insanı dünya ve âhiret saâdetinden uzaklaştırır.

İnsan, işlediği günahlardan pişmanlık duymalıdır.
Bir daha günah yapmamaya kararlı olmalıdır. Bir günah işleyince hemen akabinde iyilik yapmalı, istiğfâr etmelidir. En büyük istiğfâr tesbih namazıdır. Ayrıca hakkına tecavüz ettiği kimselerle helâlleşmelidir. Kalb gâfil ve günah yapmaya istekli olduğu halde sırf dil ile yapılan tevbe ve istiğfâr faydasızdır.

Büyük İstiğfar


“Sübhânallâhi ve bihamdihî sübhânallâhi’l-‘azîm. Esta¯firullâhe’l-‘a€îm ve etûbü ileyk.”



Bilhassa kendisinden büyük günah sâdır olmuş kimseler şu duâya çokça devam etmelidir:



“Allâhümme ma¯firatüke evse‘u min ◊ünûbî ve rahmetüke ercâ ‘ındî min ‘amelî.”

İnsanda bütün günahların ve kötü ahlâkların baş sebebi “nefs-i emmâre”dir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Senin en büyük düşmanın iki kaşının arasındaki nefsindir.” buyurmuşlardır. Mehmed Şemseddîn Nûrî Hazretlerinin Miftâhu’l-Kulûb isimli kitabından nefse dair:

Anahtar kelimeler:


tevbe ve istiğfar nedir
tevbe ve istiğfar hutbe
tevbe ve istiğfar ne demek
tevbe ve istiğfarla ilgili ayetler
tevbe ve istiğfar ile ilgili vaaz
tevbe ve istiğfar ile ilgili hadisler
tevbe ve istiğfar ne demektir
tevbe ve istiğfar farkı
tevbe ve istiğfarın önemi vaaz
tevbe ve istiğfar duası arapça
tevbe ve istiğfar
tevbe ve istiğfar duası
tevbe ve istiğfar ayet ve hadisler
tevbe ve istiğfar arasındaki fark


SİTE İÇİ ARAMA MOTORU
 
                               
FACEBOOK BEĞEN
 
MOBİL UYGULAMAMIZ
 
İslam Hocası Mobil Uygulamasını Tıkla Ve İndir
AYLIK DİNİ SOHBET
 
MAKALENİ GÖNDER
 
Yazı Ve Makeleni Gönder Yayınlayalım
ONLİNE SAYAÇ
 
 
İslam Hocası Tıkla Ve İndir
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol